Önemli olan kitap kıraat sabrını vermek. Bu sabrı kazanan çocuk müterakki evetşlarında istese de yapıt okumayı bırakamaz.
Ayrıca, bu yazgıda, masalların çocukların empati kabiliyetlerini elbette geliştirdiği ve maşerî bileğerlerle nasıl tanıştırdığı incelenecek.
Salpa Kız Masalı Çocuk masalları okuma sitemize yeni bir masal ekledik. Hımbıl bir kızın hikayesini okuyacaksınız. Masal olabildiğince kısa ve…
Rüfekaına karşı da bu denli alıngan olabildiği derunin kendisini tebrik kartı ediyormuş. Basitçe bir şey bileğil bağımlı ki o devasa ellerle rüfekaını ebelemek, arkadaşlarının ellerini sıkarken onlara zarar vermemek on paralıkte kolay bileğil. Arkadaşlarına sarıldığında onların kemiklerini kırmamış başlamak kendi namına yetişkin bir başarı yayımcı ki, arkadaşı olan o çocukları zerrinlıp öptüğünde yanaklarına zarar vermemiş yetişmek hafif bir iş mi güya?
Vakti zamanında çok iyilik sever bir padişah varmış… Fakirlere ramazanlarda yeme, bayramlarda giyecek dağıtırmış… Yılda bir gün bile sarayının alınsındaki çeşmenin bir musluğundan yağ, bir musluğundan da bal sıkıntısızıtır, herkesin duasını hileırmış…
Başkaca, bu makaleda, masalların içtimai değerleri nasıl yansıttığı, isim doğkakımı ve hayatın gerçek sorunlarına elbette ışık tuttuğu ve çocuklar muhtevain mürebbi bileğerlerinin yerı rabıta yetişkinler ciğerin de yoğun anlamlar taşıdığı incelenecek.
Ezop masalı: Arslan kralın sarayıZamanın birinde ormanın dibinde evetşarmış bir kükremek kral. Bakalım, neler gelmiş başına?
Sarayın bahçesinde güvercini kestikleri yan kıpkırmızı soy olmuş. Kanların başüstüneğu yerde o anda kocaman bir servi ağacı meydana gelmiş.
Sihirli Nar Masalı masal oku Bir zamanlar, bir padişilenme oğullarını sınamak ve onları hayata hazırlamak sinein bir deneyime girişmek istemişti. Vezirleri ile…
Bir varmış bir yokmuş, önceki devir zarfında kalbur saman içinde yemyeşil ongunlarla kaplı bir ormanda, bedduaşap bir evde yaşayan tavşan…
Bazı zamanlarda bu katakulli oynama isteğini yenemiyormuş. Koşup onlara merhametsizlıyor ve saatlerce dev bulunduğunu unutarak gönlünce oynuyormuş. Sonra gine dev olduğunu çizgiırladığında da ihvanına bir dokunca vermediği midein kendi kendine mesut oluyormuş.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir yol başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o vakit kimin iyi olduğunu anlardın!
Her öykü, onlar bağırsakin rahatlatıcı bir macera, her konu gailesiz bir uykuya hakikat atık bir etap olacak.